Hayatımızın içinde bazı dönemler vardır, uyanır ve bir şeylerin değişmesi gerektiğini hissedersiniz. Benim için bu his, bir sabah yapmam gerekenleri tuttuğum listeme baktığımda yüzleşmek zorunda kaldığımda gerçekleşti. Liste uzadıkça uzuyor, ama hiçbir şey gerçekten ilerlemiyordu. O gün, bir karar verdim. Hayatımdaki bu kaotik döngüyü kırmak için net ve somut bir hedef belirleyecektim.
Hedefleri Şekillendirmek
Tabii ki bu karar almakla bitmiyordu. Hedef belirlemek, düşündüğümden daha karmaşık bir süreçti. Çünkü zihnimde sürekli şu sorular dönüp duruyordu: “Gerçekten neyi değiştirmek istiyorum? Bu değişimi nasıl ölçebilirim? Hedefime ulaşmak için hangi adımları atmam gerekiyor?” Bu sorularla boğuşurken, fark ettim ki hedeflerim belirsiz ve gerçekçi olmaktan uzaktı. İşte tam bu noktada, SMART yöntemi devreye girdi.
(SMART: ‘S’pecific, ‘M’easurable, ‘A’chievable, ‘R’elevant, and ‘T’ime-bound hedefler oluşturmayı sağlayan bir yöntemdir.)
Bu yöntem ile hedeflerimi daha net, motive edici, başarılabilir kılarken aynı zamanda da gerçekçi ve zamana bağlı olmasını sağladı. O sabah net bir hedef koydum: “Önümüzdeki 30 gün boyunca her sabah 10 dakika yürüyüş yapacağım.” Hedefim küçüktü ama benim için oldukça anlamlıydı, çünkü enerjim ve odaklanmam her gün biraz daha azalıyor gibi hissediyordum.
Küçük Alışkanlıklar Büyük Etkiler
İlk birkaç sabah, yürüyüş fikriyle mücadele ettim. Soğuk hava ve sıcacık yatak arasında gidip gelirken motivasyonumu kaybetmek an meselesiydi. Ama kendime ufak bir hile buldum: Ayakkabılarımı yatağımın yanına koydum ve telefonumun alarmına motive edici bir not ekledim:
“Bugünün ilk zaferi seni bekliyor!!”
O hatırlatıcı alarm çaldığında, yazıyı okumak beni hareket ettiriyordu. Her adımda, sadece fiziksel değil, zihinsel olarak da daha hafif hissediyordum. Sabah yürüyüşlerinin, benim için bir meditasyon etkisi yaratacağını hiç düşünmemiştim. İlk hafta sona erdiğinde, sadece daha enerjik değil, daha net düşünen birine dönüştüğümü fark ettim. Bu küçük değişim, günümü planlama şeklimi de değiştirdi.
Hedeflerden Sonrası?
Elbette bu süreç kusursuz değildi. Bazı sabahlar, sıcak yataktan çıkmak ve soğuk havayla yüzleşmek zorunda kalmak, tüm kararlılığımı sorgulattı. Ama her zaman hatırladığım bir şey vardı:
“Bir hedef, sadece mükemmellik için değil, çaba için de değerlidir.”
Kendime nazik davranmayı öğrenmek belki de bu yolculuğun en büyük dersiydi. Her eksik adımda, ilerleyişimin değerini hatırlattım ve düşmekten korkmadan yeniden başlama cesaretini buldum. Bu deneyim bana hedef belirlemenin sadece bir sonuç elde etmek için değil, kim olduğumuzu ve kim olmak istediğimizi keşfetmek içinde olduğunu öğretti.
<< Bugün ne kadar küçük bir adım atarsanız atın, o adım sizi daha güçlü bir versiyonunuza yaklaştırır. >>
Bugün kendinize bir şans verin. Hedef belirlemek, hayatınızı yeniden şekillendirecek en basit ama en etkili araçtır. Hedef belirlemek, yalnızca bitiş çizgisine ulaşmakla ilgili değil. Yol boyunca öğrendiğiniz, hissettiğiniz ve değiştiğiniz her an, sizi daha güçlü ve daha özgüvenli birine dönüştürür. Ve bu, her hedefin ötesinde kalıcı bir mirastır.
Bu yazıyla, hedef belirlemenin gücünü ve küçük alışkanlıkların nasıl büyük değişimler yaratabileceğini keşfettik. Ancak, her zaman planlarımız istediğimiz gibi gitmez. Peki ya hedeflerimize ulaşamadığımızda? Bir sonraki yazımızda, “Dayanıklılık Oluşturmak: Hedeflere Ulaşamadığımızda Yeniden Başlamak” başlığı altında, başarısızlık anlarında nasıl yeniden motivasyon kazanabileceğimizi ve kaldığımız yerden nasıl daha güçlü devam edebileceğimizi konuşacağız.